12 Nisan 2010 Pazartesi

Bahar Sıkıntısı II

üzüntüsünü kelimeye doldurdu ama ağzı kapanmadı. tekrar açtı kelimeyi, içinden biraz keder alacak, ağzını kapatacak ve kız kulesi'ni gören bi yerden boğazın serin sularına atacaktı. lakin kelimenin ağzını açtığı an başkalarının kederleri doldu. kelime kaldıramayacak kadar ağırlaştı, dolduğuyla kaldı.

10 Nisan 2010 Cumartesi

Bahar Sıkıntısı I

cüzzamlı kederlerini dört yanı denizlerle çevrili, divit ucundan akan iki damla mürekkebin kirlettiği beyaz sayfalara sürgün etti. kimsenin onlara dokunmasını istemiyordu. sonra çekmecesindeki gülen maskelerden birini takıp kalabalığa karıştı.

9 Nisan 2010 Cuma

Rüya


Puslu gecenin içinden sessizce çıka geldi. Baş köşeye oturdu, basma kalıp konuştu. Sonra meleği geldi, "beni sev" dedi.
"Olmaz!" dedi adam. Ses tonu netti, askerine emreden komutan misali.
Melek yine "sev beni" dedi, gözleri doldu bu sefer. Yaşlar akmamak için kripiklere son bi güçle tutunmuştu.
Adam "sen laftan anlamıyo musun olmaz be kadın!" dedi.
Yaşlar kirpiklerden kaydı gitti. onlar yere varmadan melek "ölür müsün sevsen!" diye haykırdı.
Adam "ölürüm." dedi. sesi boğuktu, gözleri boşlukta.
Melek "ölürüm dedin ya, katilim oldun." dedi ve uçtu göğe ardına bakmadan. Göz yaşları yere değmedende kayboldu, arkasında sadece onları bırakarak.
Adam eğer seni seversem ve gidersen sen benim katilim olursun dedi sessizce ki o melek en başından gitti.
Derken gece güne döndü, güneş ışığı adamın suratına vurdu ve adam göz yaşlarıyla uyandı.